Zamanı yönetmeyi çok zor yoldan öğrenmiş biri olarak araştırmalarımı ve tecrübelerimi derlediğim “Zamanı Yönetmek” adlı bir video dizisi hazırladım ve YouTube kanalımda paylaşmaya başladım.
Bu dizinin dördüncü videosunda, bir günü neden 24 saate bölüyoruz, alternatif bölüm şekilleri olabilir mi, 24 saat yerine 48 pomodoro gibi düşünebilir miyiz, gibi sorulara cevap arıyoruz.
–
Sinopsis
Zamanı bölüp parçalarken 24 ve 60 gibi sayıları kullanmamızın çok temel pratik bir sebebi var. Bu sayılar İngilizce’de “Highly Composit Numbers” dediğimiz, Türkçesini aratıp bulamadığım bir kümeye dahiller. Ben bunun Türkçesine Süper Bölünebilen Sayılar diyorum. Eğer siz Türkçe doğru çevirisini biliyorsanız yorumlara yazın lütfen.
Süper bölünebilen sayılar, ya da Highly composit numbers kendisinden daha küçük pozitif tamsayıların hepsinden daha fazla pozitif tam böleni olan pozitif tam sayılar. Daha kolay bir cümle kurmaya çalışayım: Highly composit bir sayı, kendisinden küçük herhangi bir pozitif tam sayıdan daha fazla bölen içeren pozitif bir tam sayıdır.
Mesela 24 sayısının 8 tane pozitif tam böleni vardır: 1, 2, 3, 4, 6, 8, 12 ve 24
Ama 23 sayısı bir asal sayıdır. Onun yalnızca 2 tane pozitif tam böleni vardır: 1 ve 23.
24 sayısından daha küçük ve en az sekiz tane pozitif tam böleni olan hiçbir pozitif tam sayı yoktur. Yani siz günü 24 parçaya böldüğünüz zaman,
1 tane 24 saat, 2 tane 12 saat, 3 tane 8 saat, 4 tane 6 saat, 6 tane 4 saat, 8 tane 3 saat, 12 tane 2 saat ya da 24 tane 1 saat gibi gruplandırmalar yapabilirsiniz.
Tam sekiz farklı gruplandırma yapabiliyorsunuz. Bu çok gruplandırılabilme özelliği yüzünden, bizim bir günü 24’e bölmemiz işimize geliyor. Pratiklik kazandırıyor.
–
https://www.youtube.com/watch?v=mAUTOSUSvrc