Zamanı yönetmeyi çok zor yoldan öğrenmiş biri olarak araştırmalarımı ve tecrübelerimi derlediğim “Zamanı Yönetmek” adlı bir video dizisi hazırladım ve YouTube kanalımda paylaşmaya başladım.
Bu dizinin ikinci ve üçüncü videosunda, mesai kavramını yeniden anlamaya ve anlamlandırmaya çalışıyoruz.
–
Sinopsis
Birçoğumuzun aklına, mesai deyince, çalışmak zorunda olduğumuz, patronlarımız tarafından çalışmaya zorlandığımız zaman dilimi gelir.
Öğrenciler, çiftçiler, esnaf ve kendi işinin patronu olanlar bir mesailerinin olmadığını zannedebilirler. “Ben mesaili çalışmıyorum” diye cümleler kurarlar.
Ama aslında mesai, çalışmak demektir, zaman ve emek harcamak, zaman ve emek vermek demektir.
Öğrencilik yaptığınızda, zihin gücünüzü ve zamanınızı bir ilim öğrenmek için sarf ettiğinizde ya da kendi işinizi kurmak ve geliştirmek için çaba harcadığınızda da siz bir mesai ortaya koymuş olursunuz.
“Ben mesaili çalışmıyorum” diyen bir öğrenci ya da freelancer, aslında şunu demek istiyor: “Ben bir başkası tarafından belirlenmiş bir mesai ile çalışmıyorum. Kendi mesaimi kendim belirliyorum.
Peki bu anlam kargaşasını çözmek neden önemli? Neden basit bir yanlış anlaşılma deyip geçmiyoruz?